Kazanmak zafer, kaybetmek siyasette hüsran olarak algılanıyor. Parti yöneticilerinin bu dönemlerde ziyaretçisi çok olur, kafaları da karışık. Çünkü ittifak iktidarına karşı dağınık muhalefet yarışa giriyor. Ancak kendileri açısından büyük bir hüsran gelişirse, kalan iktidar süresini tamamlamakta zorlanır, kafalardaki planlarını unutabilirler. 21 yılda iktidara karşı yalnızca bir kere, 2019’da kazanılmış bir başarı var. Muhalif siyasi yapı ve kadroların çalışmalarında şu ana kadar büyük bir umut üretilmekte zorlanıldı. Anayasa değişikliği, hemen yaz aylarında bir referandum ve gelsin kafalardaki “yeni Türkiye”. İktidar, kendince bir “zafer” üretebilirse muhalefetin yaşayacağı acılara kesinlikle kayıtsız kalacaktır. Olası başarı ya da başarısızlığa giden yolun taşları şu an döşenmiş durumda. Muhalefetin en büyüğünden en küçüğüne hepsi genel hatlarıyla kararlarını verip adaylarını tercih ettiler. Kalanların belirlenme anlayışı da kamoyunca artık öğrenilmiş durumda. Bir ittifaka karşı, zaman zaman kendilerine de muhalefet ederek yarışacaklar. Bu genelleme ve bilgiler bile muhalif partiler, yöneticileri ve liderleri için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor bizce. Bütün temenniler dağınıklığın sandığa yansımaması yönünde. CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Memleket Partisi ve yoğun olarak Kürt yurttaşların oy verdiği DEM Parti. Birçok aday açıklandı, son kalanların da önümüzdeki hafta açıklanması gerekiyor. Onun dışında yenilgi üzerine yenilgi. . . Partilerin aday çalışmaları son aşamaya gelmiş durumda. . Kafalardaki planlar. Yalnızca oluşacak sonuçlar belli değil. Bu noktada kapıyı aralık bırakıp muhalefete bakalım. Kararlar verildi, sorumluluklar yüklenildi. Ya yansırsa? İşte bu noktada kafalardaki planları düşünebiliriz. Genel seçimlerde muhalefet adayına oy veren yüzde 48’lik kitlenin öncelikleri, bir noktada toparlanıp toparlanmayacakları ise belirsiz. Kendi siyasi geleceklerini, partinin değerleri ve misyonuyla bütünleştirememiş yöneticilerin verdikleri karar da doğaldır ki kişisel oluyor. . Sonra seçimsiz bir dört yıl. Dağınıklar. İktidar, “Bir aşamayı daha geçmek için bir engeli daha kaldırdık” anlayışıyla harekete geçecektir. Yerel seçimlerde başarısızlık olsa da genel seçim sonuçlarıyla bir süre daha idare edecek durumdalar. 21 yıldır ülkeyi, AKP ve daha sonra oluşan Cumhur İttifakı yönetiyor. Hâlâ hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya devam edecek miyiz?",. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere iki aydan az bir süre kaldı. Bu aşamadan sonra siyasi muhalif yapıların, kadroların ve liderlerin durumları muhalif kitleden birçok kişinin de umurunda olmayabilir artık. Son seçimlerden başarıyla çıktılar. İşbirliği konusunda neyin olacağı veya neyin olmayacağı da netleşmiş durumda.
Muhalefetin en büyüğünden en küçüğüne hepsi genel hatlarıyla kararlarını verip adaylarını tercih ettiler. Olası başarı ya da başarısızlığa giden yolun taşları şu an döşenmiş durumda. Onun dışında yenilgi üzerine yenilgi. Bu aşamadan sonra siyasi muhalif yapıların, kadroların ve liderlerin durumları muhalif kitleden birçok kişinin de umurunda olmayabilir artık. İktidar, “Bir aşamayı daha geçmek için bir engeli daha kaldırdık” anlayışıyla harekete geçecektir. . 31 Mart’ta yapılacak seçimlere iki aydan az bir süre kaldı. Yerel seçimlerde başarısızlık olsa da genel seçim sonuçlarıyla bir süre daha idare edecek durumdalar. İktidar, kendince bir “zafer” üretebilirse muhalefetin yaşayacağı acılara kesinlikle kayıtsız kalacaktır. Hâlâ hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya devam edecek miyiz?",. Bu genelleme ve bilgiler bile muhalif partiler, yöneticileri ve liderleri için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor bizce. Kendi siyasi geleceklerini, partinin değerleri ve misyonuyla bütünleştirememiş yöneticilerin verdikleri karar da doğaldır ki kişisel oluyor. Dağınıklar. Bu noktada kapıyı aralık bırakıp muhalefete bakalım. Kafalardaki planlar. CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Memleket Partisi ve yoğun olarak Kürt yurttaşların oy verdiği DEM Parti. Partilerin aday çalışmaları son aşamaya gelmiş durumda. Parti yöneticilerinin bu dönemlerde ziyaretçisi çok olur, kafaları da karışık. Yalnızca oluşacak sonuçlar belli değil. Sonra seçimsiz bir dört yıl. Genel seçimlerde muhalefet adayına oy veren yüzde 48’lik kitlenin öncelikleri, bir noktada toparlanıp toparlanmayacakları ise belirsiz. . Ancak kendileri açısından büyük bir hüsran gelişirse, kalan iktidar süresini tamamlamakta zorlanır, kafalardaki planlarını unutabilirler. . 21 yılda iktidara karşı yalnızca bir kere, 2019’da kazanılmış bir başarı var. Muhalif siyasi yapı ve kadroların çalışmalarında şu ana kadar büyük bir umut üretilmekte zorlanıldı. Kararlar verildi, sorumluluklar yüklenildi. 21 yıldır ülkeyi, AKP ve daha sonra oluşan Cumhur İttifakı yönetiyor. İşbirliği konusunda neyin olacağı veya neyin olmayacağı da netleşmiş durumda. Son seçimlerden başarıyla çıktılar. Kalanların belirlenme anlayışı da kamoyunca artık öğrenilmiş durumda. Bütün temenniler dağınıklığın sandığa yansımaması yönünde. Ya yansırsa? İşte bu noktada kafalardaki planları düşünebiliriz. Birçok aday açıklandı, son kalanların da önümüzdeki hafta açıklanması gerekiyor. . Anayasa değişikliği, hemen yaz aylarında bir referandum ve gelsin kafalardaki “yeni Türkiye”. Kazanmak zafer, kaybetmek siyasette hüsran olarak algılanıyor. Çünkü ittifak iktidarına karşı dağınık muhalefet yarışa giriyor. Bir ittifaka karşı, zaman zaman kendilerine de muhalefet ederek yarışacaklar.